1. Gürültü Azaltım Planlamasının Esasları 1.1. Eylem Planlamasının Desteklenmesi
Çevresel Gürültü Direktifi gereği birinci kademede eylem planlaması, yüksek seviyede gürültülü ortamlara yöneliktir (ana ulaşım yolları, büyük aglomerasyonlar vs.). Söz konusu planlamanın, Avrupa direktifine göre 2008 yılı ortalarına kadar (Türk yönetmeliğine göre 2014 yılı ortalarına kadar) geliştirilmesi gerekir. Bu aşama için kısa vadede uygulanabilir ve sorumlu kurumların yetki alanına dahil önlemlerin alınması uygundur. 2. aşamaya yönelik eylem planları, 2019 yılı ortalarına kadar Türkiye’de oluşturulmalıdır; bu planlar ayrıca daha uzun bir ön süreci gerektiren önlemleri de kapsayabilir.
1.2. El Kitabının Konuları
El kitabı, yönetmelikte gürültü haritalaması ve eylem planlamasında açıkça yer alan kaynaklar (karayolu, demiryolu, hava trafiği, sanayi) çerçevesindeki açıklamalara yoğunlaşmaktadır; söz konusu kaynaklar esas olarak gürültü yoluyla meydana gelen önemli ihlallere neden olmaktadır. El kitabı, eylem planlamasının somut süreci hakkında herhangi bir fikir vermemektedir; bu konu ayrı bir biçimde uygulama talimatlarının alanına girmektedir.
1.2.2. Ele Alınan Planlama Şartları ve Uyuşmazlık Durumları
Gürültünün azaltımında öncelikli olan, mevcut uyuşmazlık durumlarının çözülmesidir. Bu durumlar, farklı problemlerin her biri için uyumlaştırılmış stratejiler, önlemler ve araçları gerektirir. Fakat bunun yanı sıra gürültü ile mücadele işleminin bir görevi de başka planlamaların gürültüden korunma üzerindeki etkilerini itina ile analiz etmek, değerlendirmek ve duruma göre azaltmaktır. Özellikle her bir ulusal ulaşım politikası ve şehir ulaşım planlaması, trafik oluşturan ve böylece gürültüyü artıran bir etkiye neden olabilir. El kitabı,
aşağıda belirtilen uyuşmazlık durumlarına yönelik gerekli araçları ortaya
koymaktadır: 1.2.2.1. Gürültünün İyileştirilmesi
Ağırlıklı gürültü problemleri genelde şehir içi, sık aralıklarla inşa edilmiş ana trafik yolları gibi uzun zamandır var olan uyuşmazlık ortamlarında kendini göstermektedir (motorlu araç trafiğinin nerdeyse hiç olmadığı daha eski zamanlarda). Burada hem maruziyetler hem de etkilenen kişi sayısı oldukça yüksektir. Ancak gürültü politikasının önemi ile arasındaki fark, özellikle bu tür durumlar için etkili olan araç ve önlemlerin ya geliştirilmemiş ya da uygulanamaz olmasıdır. Bu yüzden burada özellikle kapsamlı stratejiler geliştirilmelidir. Daha sakin yeni bölgelerin meydana getirilmesi gürültünün iyileştirilmesinde dengeleyici bir nitelik olabilir. Bununla birlikte gürültünün iyileştirilmesi hususu yeni alt yapıların inşa edilmesini de kapsamaktadır (örneğin şehir içi geçiş yollarının yükünün azaltımı için bir çevre yolunun inşa edilmesi). O zaman da uyuşmazlık durumu “Yeni Kaynaklar“a yol açacaktır (bkz. bundan sonraki bölüm).
1.2.2.2. Yeni Kaynaklar (Sessiz alanlarin Korunması dahil)
Yeni yollar, demiryolları, hava limanları ya da yeni üretim yerleri gibi yeni alt yapılar, gürültüyü doğuran etkilerinden dolayı kural olarak izin ya da onay gerektiren yönetmeliklere tabidir. Burada planlama aşamasındaki etkiler (uygun hat seçimi ile) en aza indirgenebilir ve nispeten zorlayıcı gürültü standartları uygulanabilir. Burada da en iyi stratejinin seçilmesi ile gürültüden korunma iyileştirilebilir ve maliyetler düşürülebilir. Planlama açısından bu uyuşmazlık durumuna çoğu zaman mevcut şartların önemli ölçüde değiştirilmesi hususu da ilave edilir (örneğin bir karayolunun bir şerit genişletilmesi). Burada gürültü problemlerinin çözümü gerçekte tamamen yeni bir yapının inşa edilmesinden daha zordur.
Yeni gürültü kaynakları, özellikle çok daha sakin mevcut bölgelerin içinde ya da yakınlarında daha problemli bir hal almaktadır. Sessiz alanlarin olması - her şeyden önce gürültülü şehir içi bölgelerinde ve yakınlarında – toplumun yakın mesafeli dinlenme yerleri açısından önemlidir. Yönetmelik bu yüzden sessiz alanların korunması gerektiğini belirtmektedir. Burada bu tür bölgelerin belirlenmesinden başlanarak korunmalarına yönelik siyasi kararlar ve bu kararların uygulanması için gerekli önlemlerin seçimi gibi özel çabaları gerektirir.
1.2.2.3. Yeni İmisyon Yerleri (Gittikçe Genişleyen Yerleşim Yeri Yapılaşması)
Nüfusun ve refahın artması ile oturma alanı ile ilgili soru işaretleri de artmaktadır. Var olan yoğun yerleşim yerlerinin zaman zaman halihazırda mevcut emisyon kaynaklarının tamamen yanında ya da civarında olduklarına rastlanmaktadır. “Gittikçe genişleyen yerleşim yeri yapılaşmasına” ilişkin uyuşmazlık durumuna yönelik koruma hükümleri çoğu zaman yeterince geliştirilmemiştir.
1.2.2.4. Yeni Kaynaklar ve İmisyon Yerleri
Genişleyen yeni yerleşim yerlerinin planlanmasında hassas kullanım ve gürültü kaynakları da – trafiğe açılan yollar – birlikte planlanır. Burada daha planlama aşamasında gürültüden korunmadan, trafiğe kapalı yerleşim yerlerine kadar optimal bir çözüm mümkün olmaktadır.
1.3. Muhataplar
El kitabının muhatapları eylem planlamasından sorumlu, yani aglomerasyonlardaki kurumlar (ve uzmanlar) ve ana trafik yolları (karayolu, demiryolu) ve hava limanlarından sorumlu Genel Müdürlüklerdir. Ulusal gürültü politikasının yasal beyanatları ve çerçeve şartları uyumlu bir önlemler paketinin uygulamaya konmasında büyük bir önem taşıdığından (bkz. Ek “Ulusal Düzlemde Gürültüden Korunma Aktiviteleri”) bu el kitabı, aynı zamanda yetkili ulusal bakanlıklara da yöneliktir (Çevre, Ulaşım, Bayındırlık, Ekonomi vs.). Bu el kitabı ayrıca, makamların haricinde eylem planlamasına dahil olan tüm diğer katılımcılara da yönelmektedir.
1.4. Tanımlamalar Aşağıda araçlar, stratejiler ve işlemler gibi kavramlar daha ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır.
1.4.1. Önlemler Önlem kavramından gürültü sorununun somut bir biçimde azaltımına yol açacak tüm eylemler / uygulamalar anlaşılmaktadır. Önlemlere ilişkin örnekler şunlardır:
· Demiryolu hattında bir gürültü perdesinin inşa edilmesi, · Karayolu trafiği için hız sınırlamalarının konması, · Günün belirli saatlerinde gürültülü ekipmanların kullanımının yasaklanması, · Gürültüsü azaltılmış motorlu taşıtların kullanılması .
1.4.2. Araçlar
Gürültüden korunma önlemleri maliyetli işlemlerdir (örneğin bir gürültü perdesinin kurulması ya da motorlu taşıtlarda uygulanacak gürültü azaltıcı önlemler gibi) ya da trafikte kısıtlamalara yol açarlar (örneğin hız sınırlamaları gibi). Bu demek oluyor ki, söz konusu önlemler kendiliğinden alınamazlar. Bu yüzden önlemlerin alınması, kural olarak bir takım araçlar vasıtası ile sağlanmalı ya da teşvik edilmelidir. Örneğin bir gürültü perdesinin inşa edilmesi işi, bir trafik yolunun kenarında bulunan yerleşim yerleri için izne tabi gürültü imisyonlarının sınırlandırılması aracılığı ile şarta bağlanabilir. Hız sınırlamaları, karayolu trafiğinde gerekli izinleri gerektirmektedir. Motorlu taşıtlarda gürültünün azaltımı, deneyimlere göre AB’nin motorlu taşıtlarda izin verilen gürültü sınır değerlerinin indirilmesine ilişkin beyanlarını gerektirir. Bu yüzden el kitabında, mümkün olduğunca, önlemlerin alınmasını sağlayıcı her bir araç, önlemleri ile birlikte belirtilmiştir. Aşağıda gürültüden korunma politikasında yer alan en önemli araçlar verilmiştir.
1.4.2.1. Yasalar ve Yönetmelikler
Yasalar ve yönetmelikler, özellikle de bunlar sayesinde kural olarak aşılmaması gereken gürültü sınır değerleri uygulamaya konulmuşsa, esas olarak toplumun gürültüden korunmasına yönelik en etkili araçlardır. Dünya çapında, Avrupa’da ve üye ülkelerde ve de Türkiye’de imisyonlar ve emisyonlar için sınır değerler vardır. Çoğu emisyonun sınırlandırılması Avrupa Birliğinin yetkisindedir, çünkü bu husus Ortak Pazar politikasının bir unsurudur ve böylece sınır ötesi ürünlerin satışında özel ulusal hükümlerin uygulanmasının önlenmesi sağlanmaktadır. Uçaklardaki gürültü emisyonları, Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO) tarafından tespit edilir. İmisyonlar için sınır değerleri, şimdiye kadar üye ülkeler tarafından ağırlıklı olarak yalnızca yeni ve önemli ölçüde değiştirilmiş alt yapılar ve üretim yerleri için belirlenmiştir (mevcut olanlar için değil )Korumaya ilişkin hedeflerin bu somut tespitlerinin yanı sıra pek çok yasada (örneğin inşaat yönetim planlamasında) gürültüden korunma hususu niteliksel olarak ön görülmüştür (sağlığı koruma ya da rahatsızlıkların önüne geçilmesi bakış açıları altında).
1.4.2.2. Ekonomik Araçlar
“Sükunet“, esas itibariyle kullanımına herhangi bir fiyat biçilemeyen kamusal bir varlıktır. Örneğin bir motorlu taşıt bir sokağın bitişiğinde oturanların sükunetini bozduğu için (“tükettiği için“) bedelini ödemek zorunda değil midir? Yani gürültüyü meydana getiren için herhangi bir maliyet doğmamakta – o sükunetten yalnızca bedelsiz olarak yararlanmaktadır. Ancak diğer taraftan rahatsız edilenler için harici maliyetler de denilen (sağlığın olumsuz etkilenmesi ile meydana gelen maliyetler, binaların değerlerinin azaltımı v.s.) maliyetler ortaya çıkmaktadır. Pazara dayalı ekonomik araçlar, bu maliyetleri de gürültüyü meydana getirenin hesabına yazmaktadır (araçlar bu maliyetleri “içselleştirmektedir“). Gürültüyü meydana getiren, kendisinden kaynaklanan gürültüyü azaltma yoluna giderek bu maliyetleri düşürmeye çalışacaktır. Ekonomik araçlar böylece, esnek ve ekonomik açıdan etkili bir yöntemle kamu mallarının kullanımının kısıtlanmasına ya da dengeleyici önlemler için bir fon oluşturulmasına yol açmaktadır. Halen en çok bilinen ekonomik araç, sera gazlarında emisyon uygulamasıdır. Fakat gürültüden korunmada da hava trafiğinde gürültüye bağlı iniş ücretleri alınması gibi ekonomik araçlar kullanılmaktadır.
1.4.2.3. Az Gürültü ile Çalışan Ürünler için Kullanıcı Avantajları
Bu aracın, ekonomik araçlarla sıkı bir bağı vardır. Ekonomik bir talebin yerine daha sessiz makinelerin, cihazların ve taşıma araçlarının kullanımı belli başlı imtiyazlara dahil edilmiştir, örnek olarak işletme sınırlamalarından muaf tutma gibi. Böylelikle Avusturya ve Almanya’da az gürültü ile çalışan kamyonlara yönelik kullanım yasağı kaldırılmıştır. Az gürültü ile çalışan bahçe cihazları bazı üye ülkelerde kullanım kısıtlamasından hariç tutulabilir. 1.4.2.4. Finansman
Gürültüden korunmanın önemli ve çok yaygın bir parçası da devlet imkanlarının gürültüden korunması için hazır bulundurulması hususudur. Bu imkanlar, önemli ölçüde üç amaç için seferber edilebilir: Yeni alt yapılarda alınan gürültüden korunma önlemlerinin artı masrafları, az gürültülü ürünler ve gürültü iyileştirme programlarının finansmanı için kullanılabilir.
Alt Yapının Yeniden İnşası
Şayet devlet yeni bir alt yapının mal sahibi ise, esas itibariyle bu alt yapının üretimi çerçevesinde alınacak gürültüden korunma önlemlerini finanse etmek durumundadır. Tedarik (Yeni Taşıtlar, Bileşenler)
Az gürültü ile çalışan ürünler normal sürümlerinden daha pahalı olabilir (örneğin gürültüden korunması, alınacak ilave önlemler sayesinde sağlanacaksa). Gürültü konusunda bilinçli kamu kuruluşları, kadın erkek tüm vatandaşları yükten kurtarmak ve kendi gürültü azaltma planlamasına tüm vatandaşların inanması ve örnek almalarını sağlamak için bu maliyet fazlalığına katlanmaktadır. Söz konusu araç, özellikle bir taraftan düşük seviyede gürültü emisyonlarına sahip taşıtları tedarik etmede, diğer taraftan ise az gürültülü taşıt yollarının yapım ve bakımı için mali kaynakların hazır bulundurulmasını gerektiren yerel kamusal yakın mesafe taşıt trafiğini (YMTT) finanse etmede, büyük önem arz etmektedir. İyileştirme
Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri bir nevi gürültü iyileştirme programlarını yürürlüğe koydular. Bu programlar, çoğu zaman bir nevi “Hot Spots“lardaki ("sıcak nokta"lardaki ) yüksek seviyedeki gürültünün yok edilmesinde yararlıdır ve bunlar esas itibariyle aşağıdakiler gibi ölçülebilen hedefleri içermektedir,
· Gürültüye maruz kalınması sonucu sağlık açısından bir risk olarak görülen rahatsızlığın indirgenmesi, · Yüksek seviyede gürültüye maruz kalanların sayısının belli bir kotaya düşürülmesi.
Gürültü iyileştirme programları, genel anlamda mevcut trafik yollarındaki bağlayıcı yasal koruma hedeflerinin boşluğunu doldurmaktadır. Bazı şehir ve belediyeler de gürültü iyileştirme programlarını kendi karayollarında uygulamışlardır.
Gürültü iyileştirme programları, çoğu zaman ikinci kademede gürültü azaltma önlemleri ile sınırlandırılmıştır (gürültü perdeleri ve setleri, gürültü camı).
1.4.2.5 Kamuoyunun Çalışması ve Katılımı Başarılı bir gürültüden korunma politikası için kamuoyunu da işin içine dahil etmek önemlidir. Kadın erkek tüm vatandaşlar gürültüden dolayı hem mağdur kişilerdir, hem de gürültünün kaynağını oluştururlar. Mağdur kişiler açısından herkesin gürültü sorunlarının değerlendirilmesi ve çözümüne katılımı sağlanmalıdır; gürültünün kaynağı açısından da kişisel olarak gürültünün önüne geçilmesi konusuna ne gibi katkılarda bulunacaklarına dair ilave bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Gürültüden korunmanın, uzun vadede kültürel değerlerin eğitim süreçleri içinde aktarılmasının çok doğal bir davranış biçimi halini aldığı, dikkat ve ilgi gerektiren ve sükunetin kıymetini bilen (“Sükunetin içinde güç vardır” anlayışı) toplumsal bir kültüre gereksinimi vardır. Buna örnek olarak aşağıda yer alan kamusal çalışma içindeki somut görevler verilebilir:
Gürültüden Korunma Politikası Hakkında Genel Bilgiler Kadın erkek tüm vatandaşlar ve ayrıca özel kuruluşlar, somut gürültüden korunma politikasına, özellikle de yönetmeliğin uygulama sürecine dahil edilmelidir. Çoğu Avrupa şehri ve belediyesi, kendi bölgelerindeki her gürültüden korunma kuralını bilgi olarak yayınladılar. Kamu kuruluşları (AB Komisyonundan belediyelere kadar) modern bilgi teknolojilerini kullanmaktalar. Etkinliklerde, çalıştaylarda ve “yuvarlak masa” toplantıları aracılığı ile kadın erkek tüm vatandaşlar pozisyonlarını belirleyebilirler. Verilen bilgiler vatandaşlar için basit ve anlaşılır olmalıdır (bu durum gürültüden korunma politikasının spesifik göstergelerinde (örneğin gürültü seviyesinin dB(A) cinsinden ifade edilmesi) her zaman mümkün olmayabiliyor). Gürültü Şikayetlerine Destek Sağlanması
Önemli olan olumsuz etkilenen ilgili kişilerin somut gürültü sorunlarının olmasıdır. Gürültü rahatsızlığı çoğu zaman geçici bir yapıya sahip olduğundan şikayet merci her an ve hızlı bir biçimde ulaşılabilir olmalıdır. Gürültü problemlerinin, gürültüyü meydana getirenlerin ve sorumlu kişilerin çeşitliliği nedeniyle merkezi bir işlem yerinin olması önemlidir, böylece mağdur olanlar kendilerini bürokrasi ordusu içinde kaybetmezler. Bazı şehirler ve belediyeler bu yüzden merkezi bir gürültü telefon hattı kurdular.
Sessiz Ürünler ve Davranış Biçimleri Hakkında Bilgi
Çoğu vatandaş, tamamen gürültü bilincine sahip ve gürültünün azaltımında aktif rol oynamaya hazır durumdadır. Bunun için sessiz ürünler ve davranış biçimleri hakkında gerekli bilgiye ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden gürültü açısından önemli ürünler, emisyonları ve az gürültü ile çalıştıklarına yönelik verilerle işaretlenmelidir. Bazı kuruluşlar tüketicilere, özellikle daha düşük emisyon ile kendini gösteren ürünleri etiketleyerek (“Labelling“) destek vermektedir (Almanya’da çevre işareti ya da “mavi melek”, AB’de “European Union Eco-label / Avrupa Birliği Eko-Etiket“).
Kadın erkek hemen hemen tüm vatandaşlar, motorlu taşıt sahibi ve kullanıcısı olarak yol trafiğindeki gürültünün kaynağıdır. Onlar değişik biçimlerde gürültünün azaltımına katkıda bulunabilirler. Bir taraftan motorlu taşıtların zorunlu trafikte kullanımının sınırlandırılması gerekir, diğer taraftan ise taşıtların az gürültülü sürüş şekli ile gürültünün azaltımına katkı sağlayabilmektedir. Sürücü kursları, motorlu taşıtların gürültü bilinci ile kullanımının öğrenilmesi bakımından önemli yerlerdir.
1.4.3. Stratejiler
Gürültü ile mücadelede rahatsızlık ve hedef değerler arasındaki farklar, esas itibarıyla alınacak tek bir önlemin sağlayacağı azaltma potansiyeline göre çok daha yüksektir. Bu yüzden gürültü problemleri genel anlamda yalnızca önlemler ve buna bağlı araçların birlikte uygulanması sayesinde çözülebilmektedir. Böylece çok sayıda ilgili tarafın buna dahil olması gerekir. Gürültünün kaynağı da (bir nevi “Driving forces“ (araç kullanma kuvveti) çok çeşitlidir: Örneğin belirli bir karayolunda trafik gürültüsünün yol açtığı rahatsızlığın kaynağı şunlardır:
· Motorlu taşıtlar ve tekerlekler hakkındaki gürültü yönetmeliği nedeniyle AB , · İmisyon sınırlarının konmasından sorumlu üye ülke, · Harici maliyetlerin uluslararası hale getirilmesinden ve böylece küresel trafik oluşumunun azaltımından sorumlu AB ve üye ülke (karayolu trafiği için vergi ve sübvansiyonlar (destekler), · Kendi şehir ve ulaşım planı ve böylece yerel trafik oluşumunun azaltımından sorumlu her belediye, · Karayolunun biçimlendirilmesinden ve karayolu yüzeyinin seçiminden sorumlu yol yapımı yüklenicileri, · Karayolu trafiği açısından beyanlarda bulunan karayolu trafik idaresi (örneğin izin verilen üst hız limiti), · Sessiz ya da gürültülü motorlu taşıt ya da tekerlekleri sunan taşıt ve tekerlek üreticileri, · Ulaşım aracının seçilmesi ve taşıt kullanma biçimi nedeniyle kadın erkek tüm vatandaşlar, · Yapıya yönelik sesten korunmadan ve hassas mekan kullanımlarının karayolları kaynaklarına konumlandırılmasından sorumlu mimar ve müteahhitler. Ağır vasıta gürültüsünden korunma kuşağının uygulamaya konması ile (az gürültü ile çalışan modelleri dışında ağır vasıtalara sürüş yasağı getirilmesi) alınacak tek bir önlem bile çok sayıda hareket tarzını gerektirir: · Az gürültü ile çalışan ağır vasıtaların yasal bir biçimde tanımlanması (AB, üye ülkeler): o Şehir içi sürüş durumları için gürültü yönetmelikleri ya da kriterleri o Karşılıklı uygulanabilen ölçüm metotları · Az gürültü ile çalışan ağır vasıtaların mevcut olması (üreticiler) · Karayolu trafiği açısından tayin edilmiş sürüş yasağı (AB, üye ülkeler) · Ağır vasıta gürültüden korunma kuşağının tasarlanması (İşletmeciler ile birlikte şehirler ve de kadın erkek tüm vatandaşlar): o Zaman çerçevesi o Kapsamı o Etkilenen taşıt tipleri · Az gürültü ile çalışan ağır vasıtaların tedarik edilmesi (kendi araba parkları için işletmeciler ve şehirler) · Kurallara uyulup uyulmadığının kontrol edilmesi (Polis) Çoğu gürültü probleminde, mümkün olduğunca çok sayıda ilgili tarafların, önlemlerin ve araçların dahil olduğu yalnızca bir toplam stratejinin hedefe götüren bir etkisi olduğu görülebilir. Toplam strateji, maliyetler ve etkisi yönünden iyileştirilmelidir. Genel olarak kaynağında önlem alınması (“birinci kademede“ önlemler) maliyet açısından duvarlar ve camlar gibi ikinci kademede alınacak önlemlere göre daha etkilidir. Gürültüyü azaltmaya yönelik stratejiler esas itibariyle havanın temiz tutulmasına dair planlar gibi çevreyi korumaya yönelik başka planlamalarla birlikte koordine edilmelidir.
1.4.4. Araçlar
Alınacak önlemlerin başarılı bir biçimde planlanması ve uygulanması için belli başlı araçlar gerekmektedir. Bunun için alınan bir önlemin başarısının değerlendirildiği ölçütler önceliklidir. Gürültünün azalması bir başarı kriteri olarak ele alınırsa bu durum, bir imisyon hesaplama vasıtasıyla önlem ile birlikte ya da önlem olmaksızın tespit edilebilir. Hesaplama metodu önlemin etkilerini aynen verebilecek durumda olmalıdır. Bunun için farklılaştırılmış bir emisyon modeli ve gerçekçi bir yayılma hesabının var olması gerekir. Az gürültülü yol kaplamalarının[1] oluşturulması için, örneğin farklı yapısal parametreler için (yapım şekli, yapıştırıcı madde ve kaplamanın tane boyutu gibi) emisyonların standart ölçümleri belirtilmiş olmalıdır. Hesaplama metotları etkinin zaman içindeki değişimlerini tarif edebilecek durumda olmalıdır.
Bu el kitabında araçlar ile ilgili olarak uygun kalitede başarılı bir gürültüden korunma politikası için olması gereken veri esasları da hesaplanmıştır. Gürültü haritaları aracılığı ile öne çıkarılan gürültü verilerinin yanı sıra, öncelikle toplumun öznel tercihlerine ilişkin verilerin olması önemlidir. Önlemlerin etkisinin tamamen sayısal bir biçimde tespit edilmesi hususu da etkilenenler tarafından öznel bir değerlendirme ile tamamlanmalıdır. Trafik gürültüsünün önüne geçilmesi konusunda trafiğe dayalı iyi bir veri donanımının olması şarttır. Böylece trafik durumunu kontrol altına alabilmek için farklı sürüş amaçları ile ilgili trafik araçlarının seçimine, kişisel ulaşım tercihlerine ve objektif ulaşım mecburiyetlerine yönelik verilere ihtiyaç duyulur (özel otomobil mevcudiyeti ve yolların uzunluğu gibi). 1.5. Alınacak Önlemlerin Tarif Edilmesi El kitabında alınacak önlemler, belli başlı kriterler ve bakış açıları vasıtası ile değerlendirilir. Aşağıda bu kriterler ortaya konmuştur:
1.5.1. Çevresel Politika Prensiplerinin Dikkate Alınması
“Avrupa Birliğinin Kurulmasına İlişkin Sözleşmenin Konsolide (Takviye) Metni“ içinde 174. Maddede şu husus yer almaktadır:“(2) Birliğin çevre politikası, Birliğin her bölgesinde yaşanan değişik şartlar dikkate alınarak yüksek seviyede bir korumayı hedeflemektedir. Bu hedef, ön koruma ve ön tedbir esaslarına, olumsuz çevresel etkileri meydana getiren kaynağa öncelik verilerek önüne geçilmesi esasına ve de “meydana getiren neden prensibine” dayanmaktadır.“Bu prensiplerin göz önüne alınması aşağıda tarifi yapılan önlemlerin ve araçların önlem sıralaması ile gerçekleşecektir.
1.5.2. Etkililik Bir önlemin en önemli özelliği onun gürültü nedeniyle olumsuz etkilenmelerin azaltımı için uygun olup olmamasıdır. Yönetmelik terminolojisinde bunun anlamı Lgag ve Lgece ‘nin ve /veya etkilenenlerin sayısının indirgenmesidir. El kitabında konut içi gürültü seviyesinin azaltımını sağlayan önlemler de anlatılmaktadır, örneğin binaya dayalı ses geçirmezlik önlemleri gibi. Ancak yönetmeliğin kastettiklerine ve evlerin dışında kalan bölümlerin rahatsızlık vermeden kullanılmaları için (balkonlar, teraslar, bahçeler vs.) ve kamusal alanın (sokaklar, parklar, meydanlar) kullanım kalitesinin iyileştirilmesi yönünde çaba sarf eden bir gürültüden korunma politikasına oranla bunlar, yalnızca dış alanları koruyucu ve ekonomik açıdan temsil edilebilir[2] tüm önlemlerin tamamen tükendiği durumlarda alınacak acil tedbirlerdir. Yönetmeliğin standart gürültü göstergeleri Lgag ve Lgece , eşdeğer gürültü seviyeleri, başka bir deyişle eşdeğer gürültü seviyelerinin ağırlıklı özetidir. Çoğu zaman tek başına bir olayın yarattığı rahatsızlık ortalama rahatsızlıktan daha fazladır, örneğin maksimum gürültü seviyesi Lmax insanların uykudan uyanmasına yol açan bir uçağın geçişi ya da gürültü seviyesi ve frekans bileşimi ile aşırı derecede rahatsız edici olabilen karayolundaki viraj gıcırtısı gibi. Bu yüzden çevresel gürültü yönetmeliği başka göstergelerin[3] kullanımına izin vermektedir. Önlemlerde ayrıca mümkün olabildiğince maksimum gürültü seviyesine dayalı etkiler ve de doğrudan maksimum gürültü seviyesinin azaltımını hedef alan önlemler de anlatılmaktadır. Bununla birlikte “hissedilen” gürültü seviyesi azaltımı, gürültü seviyesinin gürültüyü azaltıcı önlemlerin öznel değerlendirilmesi açık bir biçimde eşdeğer gürültü seviyesinin azaltmalarından sapmaktadır[4]. Gürültüden korunma perdeleri vasıtası ile gerçekleşen ve öznel olarak görülen azaltmalar araştırmalarda çoğu zaman gürültü seviyesinin objektif azaltılmalarına karşılık gelmezken, trafiği rahatlatıcı önlemlerin etkisi objektif azaltmaya uymayacak şekilde öznel olarak çok daha yüksek seviyede tahmin edilmektedir (Almanya’dan bir örnek, öznel azaltmalar 6 ila 10 dB(A) seviyesinde olduğunu, objektifin ise yalnızca 1 dB(A) seviyesine ulaştığını göstermektedir). Görünüşe göre kaynağın “içselleştirilmesi” ile bağlantılı olan ve tehdit edici özelliğinden kaybeden gürültüden korunma önlemlerinin öznel olarak daha etkili olduğu tahmin edilmektedir. Esas itibariyle etkililiğin tanımlanmasında azaltma, alınan önlem uygulamaya konmaksızın referans durumuna dayandırılır (ΔL); bu açıkça anlaşılır şekilde tanımlanmış olmalıdır. Kural olarak ΔL standart hale getirilmiş emisyon ya da imisyon durumu belirtilmelidir, gerçekte ise ΔL değişik imisyon yerleri için farklı olacaktır (örnek gürültü perdesi) ve bunun için uygun bir biçimde belirtilmesi gerekir. Azaltma potansiyelinin belirtilmesi ile ilgili bir diğer problem, alınacak önlemin kompleks, çok sayıda işletme parametreleri tarafından belirlenen bir ortamda somut bir biçimde yapılandırılmasıdır. Örnek olarak bir raylı taşıtta alınacak önlemin azaltma başarısı, tren yolu ve taşıtın toplam emisyonlarının nasıl bir bileşime sahip olduğuna bağlıdır. Tren yolu emisyonunun baskın olduğu belli başlı durumlarda (örneğin düşük hız seviyelerinde ve tren yolunun kötü bir durumda olması) taşıta bağlı önlemler çok az etkilidir; bunun tersine yüksek hızlarda aerodinamik sesler baskın olabilir ve böylece tren yolu ile ilgili alınacak önlemler etkisiz kalacaktır. Söz konusu bu probleme, önlemlerin ortaya konması sırasında ayrıca dikkat çekilecektir. Alınan bir önlemin akustik başarısı, zaman içinde azalabilir. Başlangıçta oldukça etkili olan açık gözenekli yol kaplamaları örneğin, belli başlı şartlar altında gözeneklerin tıkanması ile etkisiz hale gelebilir. Bu yüzden süreye bağlı etki ile ilgili problemlere, önlemlerin tarif edilmesi konusunda değinilecektir; şayet mümkün olursa etkinin kalıcı kılınması ile ilgili önlemler de buna ek olarak anlatılacaktır. 1.5.3. Maliyet Arka plandaki sınırlı araçlar ışığında en iyi maliyet etkisi yaratan önlemlerin uygulanmasına, yani ΔL başına en düşük maliyete sahip olanın tercih edilmesine çalışılacaktır. Maliyetin etkinliğinin belirlenmesinde Bölüm 1.5.2 ‘de belirtilen tüm problemler bu hususa dahil olmaktadır.El kitabında belirtilen maliyetler Alman ya da Avrupa’da yaşanmış deneyimlere dayanmaktadır ve bunlar yeniden düzenlenmeden Türkiye’ye uyarlanamaz. Bu nedenden dolayı mümkün olduğunca referans olması için ya da başka alınabilecek önlemler için karşılaştırmalı maliyetler verilmiştir. Burada fiyat değişikliklerinin zaman içinde yarattığı problem dikkate alınmalıdır.
Çoğu önlem onu sağlayacak en az bir araca gereksinim duyar. Bunların arasında alternatif araçlar da mevcuttur. Burada anlamlı ya da gerekli olduğu sürece önlemlere dayalı araçlar anlatılacaktır.
Gürültüden korunmaya yönelik alınacak önlemler, başka alanlarda pozitif etkilere yol açabilir ve çevresel politika ile ilgili diğer hedeflere götürebilir. Örnek olarak trafiğe çıkmama şeklinde alınacak bir önlem esas itibariyle havayı kirleten zararlı maddelerin ve trafikteki sera gazlarının azaltımı yönünde pozitif bir etki yaratır. Maliyetlerin bölünmesinden dolayı bu tür önlemler iyileştirilmiş bir maliyet etkisine neden olmaktadır. Karayollarında izin verilen hız limitlerinin düşürülmesi yalnızca gürültüyü azaltmakla kalmamakta, aynı zamanda trafiğin güvenliğini de artırmaktadır. Gürültü bariyerleri diğer kullanım alanları ile birlikte kombine edilebilir, örneğin garajların arka tarafına gürültü setleri sıralanabilir. Gürültü perdelerinin uygun yerlerine yakınlardaki bina inşaatına, aydınlatmaya ya da sulamada kullanılan pompalara gerekli akımı sağlayan foto galvanik elemanlar entegre edilebilir.
1.5.6. Hedef Uyuşmazlığı
Yukarıda anlatılanların aksine, önlemler; başka hedefler ve alanlar üzerinde negatif etkilere yol açabilirler. Örneğin gürültü perdeleri görsel açıdan olumsuz görüntülere ya da yine mikro klimayı etkileyecek görüntüleri kapatmaya yol açabilir. Gürültü perdeleri, trafik yollarının ayrışma etkisini de artırmaktadır (bkz. Bölüm 5). Bazı gürültüden korunma önlemleri (örneğin motoru kapsülleme) taşıtın ağırlığının artmasına ve böylece yüksek seviyede CO2 emisyonlarına neden olmaktadır.
1.5.7. Önlemlerin ve Araçların Mekanlarda Devreye Girmesi Önlemler, uygulamaya konulacakları mekanlara göre ayrılabilir. Şekil 1-1, yol ile ev arasında bir gürültü perdesi (GP) bulunan bir yol kesitini göstermektedir. Taşıt akımı bir kaynak noktası ile resmedilmiştir. Ses yayılması, ses dalgaları ile belirlenmiştir. Doğrudan eve doğru yayılan ses dalgası (noktalı çizgi) gürültü perdesi sayesinde kesintiye uğramıştır.
Kaynaktan gürültü perdesinin üst kenarına kadar yayılan ses dalgası eve doğru eğilim gösterir. Emisyonlar kaynaktan yayılan gürültülerdir, imisyonlar ise bunların ev üzerine yaptığı etkilerdir. Buna uygun olarak kaynak emisyon yeri ve ev de (burada daha ayrıntılı biçimde açıklamak gerekirse ses dalgasının düştüğü cephe noktası) imisyon yeri diye adlandırılır. Transmisyonlar emisyon ve imisyon yerleri arasındaki ses yayılmasını tanımlamaktadır.
Şekil 1-1 : Gürültü perdesi (GP) bulunan yol kesiti - Emisyonların – Transmisyonların – İmisyonların ayırt edilmesi Alınacak
önlemler kaynak, transmisyon ya da imisyon yerlerine etki edebilir. Kaynağa
dayalı önlemler birinci derecede önlemler diye bilinir, tüm diğer
önlemler ikinci derecede önlemler diye adlandırılır. İmisyon seviyesini
dıştan, yani cepheden azaltan (burada GP gibi) ikinci derecede önlemler –
birinci derecede olanlar gibi – aktif önlemlerdir; imisyon yerinde
alınan ve iç gürültü seviyesinin azaltımına katkıda bulunan önlemler (ses
geçirmez cam gibi) ise pasif önlemler diye adlandırılır.
Birinci derecedeki önlemler öncelikli olmalıdır.
1.5.8. Önlemler ve Araçların Önem Sıralaması
Çevre politikasında genel olarak şu husus geçerlidir: Düzeltmeden önce azaltma, azaltmadan önce önleme: İlkönce bir gürültü kaynağının oluşumu ya da varlığı önlenebilir mi kontrol edilmelidir (örneğin bir yolu otomobille gitmek yerine yürüyerek kat etmek), daha sonra önüne geçilemez kaynaklar söz konusu olduğunda da emisyonlar ve bunun sonucu olan imisyon yerleri mümkün olabildiğince azaltılmalıdır (örneğin taşıtlarda alınacak önlemler ve bir gürültü perdesinin inşa edilmesi) ve sonunda da hala mevcut olan imisyonlar için dengeleyici önlemler alınmalıdır (gürültü camı, zararın giderilmesi vs.).
Bunun gerekçesi, esas itibariyle önlemenin en az yan etkileri olan ve en fazla sinerjiye sahip ve maliyeti en yüksek önlemleri kapsamasıdır (örnek olarak trafiğe çıkmama: daha az kaza olması, daha az gürültü, daha az atık gaz salınması, daha az alan tüketimi vs.). Daha düşük maliyete sahip olup daha fazla yan etkilere neden olan telafi edici önlemler sonuçta yalnızca acil yardımcılardan ibarettir.
Önlemlerin önem sıralaması, örneğin karayolu trafik gürültüsünde şöyledir:
· Gürültü emisyonlarının önlenmesi (güvenlik, iklim, hava kirliliği gibi hedefleri olan sinerjiler): o Yerel: Gürültü yayan otomobil, kamyon, YMTT gibi trafik araçlarının sayısının azaltımı o Global: Sürüş performanslarının azaltımı o Bisiklet ve yaya trafiği gibi gürültü yaymayan trafik araçlarına ağırlık verilmesi o Taşıtların taşıma kapasitesinin / dolum derecesinin yükseltilmesi · Gürültü emisyonlarının azaltımı (Burada söz konusu olan çoğu zaman çok düşük yan etkilere, çoğu zaman da kapsamlı etkiye sahip sinerjiler): o Daha sessiz çalışan trafik araçlarına ağırlık verilmesi o Taşıt ve taşıt yollarında alınacak teknik önlemler o Daha sessiz sürüş şekli o Daha düşük hız yapılması ·
Gürültü emisyonlarının dışardan azaltımı o Perdeleme (çok pahalı, görüntünün önlenmesi) o Mekana ve zamana ağırlık verme (örneğin bir çevre yolu inşa edilerek şehir içi trafiğinin rahatlatılması, ancak bu durum başka bir yerde gürültü artışına neden olmakta ve bu yüzden yerel anlamda “önleme” gibi görünse de toplam emisyon sayısını düşürmemektedir) o Temel plan seçimi · Gürültü emisyonlarının içten azaltımı (Binaya dayalı ses geçirmezlik) Önlemlerin önem sıralaması etki zincirindeki uygulama yerleri ile aynıdır. Önlemlerin mekanlardaki uygulama yerleri (bkz. Şekil 1.-1) önem sıralamasının yerel yönünü anlatmaktadır. 1.5.9. İlgili Taraflar İlgili Taraflar, alınacak önlemlerin tasarlanması ve uygulamaya konmasından ve de bunun için gerekli araçların tedarik edilmesinden sorumlu kişiler ve kuruluşlardır. Gürültüden korunma hususunda kent düzeyinde halen değişik yönetimlerde bulunan çok sayıda ilgili tarafın katılımı söz konusudur. Başarılı bir gürültüden korunma politikasında ilgili tarafların tanımlanması ve çalışmaya dahil edilmesi gerekir.
[1] Karayolu trafik gürültüsü için interim (ara) metodunda, Fransız NMPB-Routes-96, esas olarak kaplama türlerine göre herhangi bir farklılık yer almamaktadır. [2] Gürültü sorununa ilişkin yüksek bilince ve büyük toplumsal servete sahip üye ülkelerde bile gürültünün azaltımına yönelik çoğu düzenlemeler “uygunsuz ve olmayacak ekonomik talepler”in etkisi altındadır. [3] Bkz. Çevresel Gürültü Yönetmeliğini içeren Ek I [4] Karşılaştırın: Federal Çevre Bakanlığı, Gürültü ile Mücadele ´88
|